"Sayfaların dışında kalan cümleler"

23 Nisan 2016 Cumartesi

Hiçlik Paranoyası (Yalnızlık Senaryoları)

SAHNE 1 İÇ, GECE, APARTMAN

Loş sarı bir ışığın aydınlattığı eski bir apartman içi…
30’lu yaşlarda saçlarını arkadan bağlamış, kırmızı paltolu bir kadın yavaşça merdivenleri çıkmaktadır…
O sırada apartmanın içinde bir kedi miyavlaması duyulur…
                                                (KEDİ SESİ)
Kadın merdivenleri çıkmaktan vazgeçip başını apartmanın girişine çevirip sesin sahibini arar gözleriyle. Apartmanın giriş kapısında bir kedi görür. Henüz birkaç basamak çıktığı merdivenleri hızlı bir şekilde geri iner. Apartmanın kapısını açar ve kedi açılan kapıdan sokağa fırlar. Kadın kapıyı tekrar kapatır. Ardından iki elini yüzüne kapatarak apartman kapısına yaslanır. Sonra yüzünde duran ellerini yavaşça aşağıya indirerek apartmanın içine göz gezdirir. Tekrardan merdivenlere yönelir. Yavaşca merdivenleri çıkmaya başlar. Acele etmeden, yorgun ve bıkkın bir şekilde, İlk katı yavaşça çıkıp ilk dairenin önünde durur. Çantasının içine elini sokar belli ki anahtar aramaktadır. Aradığını bulamamanın verdiği bir öfkeyle çantasının diğer gözlerini hızlıca karıştırmaya başlar. Aradığını yine bulamaz…
Bıkkın bir şekilde merdivenlere oturur. Ellerini başına dayar…
Ve kısık bir sesle mırıldanmaya başlar.
                                           KADIN (Kısık ve bıkkın bir ses tonu ile)
                                           Bıktım bu hayattan, bıktım, bıktım…
Ardından ani bir şekilde oturduğu merdivenden ayağa fırlar. Basamakları koşarcasına iner ve sinirli bir şekilde apartmanın kapısını açıp dışarıya çıkar…

SAHNE  2, DIŞ, GECE, CADDE

Araba sesleri ve insan seslerinin birbirine karıştığı kalabalık bir cadde…
Kadın hızlı adımlarla kalabalık kaldırımda yürümektedir. İnsanların yüzlerine bakmaya utanırcasına başını yere eğmiştir. Sonra birden durur ve başını yerden kaldırıp gözlerini gökyüzüne diker. Derin bir şekilde nefes alır ve tekrar yürümeye başlar.  Ardından bir giyim mağazasının önünde durur. Başını sağ omuzuna doğru yan bir şekilde eğip, içerideki insanları izlemeye başlar. Orta yaşlı bir kadın elindeki elbiseyi dikkatli bir şekilde incelemektedir. Kasiyer sahte bir tebessümle müşterilerle ilgilenmektedir…
Birden kadın dengesini kaybetmiş bir şekilde sağ elini mağazanın camına dayar vücudunu öne doğru büker. Nefes alıp vermesi hızlanmıştır. Yavaşça ayağa kalkar. Mağazanın içine tekrar bakar. Birden dehşete kapılır, insanların yüzleri iğrenç bir yaratığa dönüşmüştür. Panikle arkasını döner. Bütün insanların yüzleri iğrenç yaratıklara benzemektedir. Elindeki  telefonlarla konuşan yaratıklar, kahkaha atan yaratıklar, üzerine gelen yaratıklar…
Kadın panikler ve koşmaya başlar. Koşarken çarptığı yaratıkların suratına bakmaya korkarak nereye gittiğini bilmeden amaçsızca koşar. Ardından ilk gördüğü sokağa girer,

SAHNE 3, DIŞ, GECE, SOKAK
Tenha ve eski bir sokak…
Kadın  sokakta bulunan bir apartmanın girişine çöker. Sokakta kimse yoktur. Gözlerini kapatır kendi kendine tekrarlamaya başlar
                                   KADIN (Nefes nefese ve hızlı bir şekilde)
                                  Gerçek değil, gerçek değil, gerçek değil
Ardından yavaşça oturduğu yerden kalkar ve sokaktan geçen bir kadının yüzüne bakar. Her şey normale dönmüştür. İnsanlar gözüne normal gözükmektedir. Ellerini paltosunun cebine koyarak karanlık sokakta yavaş yavaş yürümeye başlar. Sakinleşmiş bir şekilde sokakları yavaşça geçer. Ardından daha karanlık ve kimselerin olmadığı bir sokağa girer. Birkaç adım atar ve kahkaha atan bir adamın sesini duyar. Sokağın ortasına çakılı kalmış gibi kalır kadın. Korkmuşçasına, hızlı bir şekilde etrafında dönmeye başlar.  Sokakta kendisinden başka kimse yoktur…
Koşmaya başlar! Korkmuş ve paniğe girmiş bir şekilde nereye gittiğini bilmeden koşar. Sonra birden yine durur etrafına bakar, binalarda yanan ışıklara görür. Birden çıldırmış gibi etrafında dönmeye başlar, ve avazı çıktığı kadar bağırır
                                 
                                        KADIN(korkmuş, panik ve ne yapacağını bilemez bir şekilde)
                                         -Neden bakıyorsunuz, ben deli değilim. Neden gülüyorsunuz                     
                                          Bana…
Kadın hıçkırarak ağlamaya başlar ve kendi etrafında korkmuş bir şekilde dönmektedir.
                                     KADIN(Ağlarken ve ümitsiz bir şekilde)
                                       -Bu şehir beni yedi, yuttu…
Bir anda sokağın başında büyük bir kalabalık görülür. Kadın bağırmaya ve ağlamaya devam ederken, birden koşmaya başlar. Peşinde yüzlerce insan vardır. Koşarken sendelemiş gibi olur ama dengesini toplar ve koşmaya devam eder. Koşarken üzerinde bulunan kırmızı paltoyu çıkartıp atar. Arkasına bakmadan ağlaya ağlaya koşmaya devam eder. İleride arabaların geçtiği caddeyi görür. Nefes nefese kalmış bir şekilde caddeye doğru yönelir. Sokağı hızlı bir şekilde geçip kendini caddeye yolun ortasına atar. O sırada iri ve parlak gözleriyle kendine çarpmak üzere olan otobüsü görür ve tebessüm eder.
                                         KADIN( Neşeli ve tebessüm ederek)
                                          -CENNET!
            

                                              -SON-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder