"Sayfaların dışında kalan cümleler"

5 Eylül 2015 Cumartesi

Karartma!

Aklımı böyle yırtma! İçimde faili meçhul cinayetler patlıyor. Yüzümü sana döndüremiyorum, altın vuruş yapıyorum damarlarımdan. Dilimde dua, dilimde dua, dilimde dua!
ÖLDÜRME BENİ…
Söyle bana, bu hızla tutmayan frenlerimle, görmeyen gözlerimle, nasıl duracağım bu hayatta!
DÜŞERKEN AKLIMA MUKAYYET OL!..
Parçalanmış anılar biriktiriyorum, senin için, senin için, kendim hariç! Orospular bilmez sevgilim, bir kadının göğüs uçlarında bile anı biriktirebilir bir erkek! Orospular bilmez sevgilim…
SEN BİL!
Göz kararı sevmek lazım hayatı, ufacık tatmak lazım! Hayvanlar gibi dikmemek lazım kafaya. Belki de kafamız bu yüzden güzel! Alkolle sarhoş olanlar, alkolsüz sarhoş olmanın tadını bilmez! Bukowski’ye sorsan alkolsüz sarhoş olunmaz! Oysa ki pis moruğun bir boktan haberi yok! Bu coğrafya da yaşayan insanların kafası hep güzel. Bukowski’nin bir boktan haberi yok! Senin de bir boktan haberin yok sevgilim…
KÜFRETME BANA! KÜFRETME!
Aklıma mukayyet olamıyorsan aklımın içine böyle mayınlar döşeme. Damarlarımdan havaya uçurma beni. Madem beceremiyorsan beni de kendinle öldürme! Çünkü sana o hazzı yaşatmam, beni, benden başka kimse öldüremez! Zaten sen çoktan ölmüş bir kızsın, benimse fillerimden başka ordum yok! Tabanlarımı çivilerle deliyorlar, ama yine de sen arsızca gül diye, yeni memleketler kuruyorum içimde. Bütün bu isyanlar, bütün bu devrimler senin için. Sor bir Peyami’ye sor istersen! İrlanda’dan az önce geldi annem, ellerinden öptüm. İrlanda çayı demledi içtik, güldük sohbet ettik, sonra Annem tekli koltukta öldü! Annemin mezarı pragta dır sevgilim. Seni de annemin yanına gömeceğim…
Bazen çok fazla ölüyorum. Sonra bir derviş mezarlığında diriliyorum. Gökyüzüne bak ve de ki; “Seni çok seviyorum, ama yine de öldüreceğim” Arapça bir el yazmasından cinlerim diriliyor. Sihirli bir şarkının nakaratlarında yeni doğan çocukları boğuyorum ellerimle, bu duruma bir tek İsrail seviniyor. Yahudi bir tüccarın sermayesi gibi pazarlanıyorsun içimde, tüccarlar ne de meraklı seni alıp tekrar, tekrar satmaya! Kaburga kemiklerimi kırıp seni içimden çıkartmam gerek çünkü nefesimi kesiyorsun. Kuşlarım can çekişiyor, kuşlarım ölüyor!
GÖKYÜZÜM ÇOK KARANLIK!
Bak göğüs kafesime giren tanklar henüz kalbime yürümedi. Set kurdum sana giden bütün yolların önüne, sen hiç kalbine giden yollara hendekler kazdın mı? Ben kazdım, çok berbat bir deneyimdi sevgilim. Yorgunluktan uyuya kaldığım an içimde kuşattılar seni! İnançsız bir mossad ajanı tarafından öldürüldün, daha seninle onlarca insanı öldürecektik!..

Zaten Allah belasını versin Dünya barışının…

- MESUD TOPAL