"Sayfaların dışında kalan cümleler"

19 Mart 2016 Cumartesi

Modern Cehennem

 “Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder!

-George Orwell

Ne söylesek yetersiz kalıyor artık. Hırsızlığın, cinayetin, tecavüzün, yalanın, talanın, dolanın kol gezdiği bir ülkede yaşıyoruz. Ve gariptir ki, bu kadar ahlaksızlığın olduğu bir yerde insanımızın küçücük şeyleri takıntı haline getirmesi ne kadar vahim bir durumun içinde olduğumuzu gösteriyor. İktidarı eleştirmek, argo kullanmak, olaylara tarafsız gözle bakmak tecavüzden ve vahşetten daha çok tepki alıyor artık bu ülkede. İdeolojisi olmayan insanların yönettiği karanlık bir dehlize döndük. Bunu görememek için aptal olmak gerekir. Çünkü iktidarın başındaki lider optünist bir politikacıdır. Ve hiçbir yeniliğe ve düşünce ekolüne imza atmamıştır. Tıpkı bundan öncekiler gibi, iktidardan indiği an. Bütün etkisini kaybedecektir! Ve kaybetmeye de mahkum…
Fikri olmayan bir insan ülkeyi yönetiyor. Baştan aşağı düşünce özürlüsü bir millet haline geldik. Tipik bir ‘George Orwell’ senaryosunun içinde yaşıyoruz. Ah pardon, yaşayamıyoruz…
**
Sıkıldım!
Her dindarın iktidarı desteklediğini zannedenlerden…
Popülist islam ile gerçek Müslümanlığın arasındaki farkı bilmeyenlerden…
Dini kullanıp siyaset, edebiyat yapanlardan…
Bazı Solcuların değişmez ve kalıplaşmış fikirlerinden…
Entelektüel olduğunu zannedip başörtüye kin besleyenlerden…
Huzursuz bir ülkede yaşamaktan…
Sürekli ailemden birisine ve sevdiğim insanların başına bir şey gelecek tedirginliğini hissetmekten…
Ülkeyi yönetenlerden…
Muhalefetten…
Yalandan…
Gerçeği görüp gözlerini kapatan alçaklardan…
Ülke ateş yerine dönmüşken hala boktan bir şekilde siyasi çıkarlarının peşinde koşan bütün orospu çocuklarından…
Her boku yapıp da kendilerini 'iyi' zanneden insanlardan...
Ve yeryüzünde bunca olan biten karşısında hiçbir şey yapamadığım için çaresizliğimden...

SIKILDIM!!!

15 Mart 2016 Salı

Sistem İnsanları

Dünya mı kötü insanlar mı bilemiyorum. Zaten her ikisininde bir boka yaramadığı aşikar bir şekilde belli. Sonuçta kötü bir insan olmak için adi bir suçlu ya da nefret dolu bir sadist olmanız gerekmez. 'Zarar' kelimesini bireye indirgediğimizde her insan çevresi için kötü birer insandır aslında. İster istemez insanları kıran, inciten sadist ruhlu manyaklar topluluğuyuz. İşte insan bundan ibaret. Sefil, aciz, ucuz içi bok dolu bir halta yaramayan yeryüzünün işgalcilerinden başka bir şey değiliz. Hayatın geneline bir bakın, onca güzel şey insanoğlunun elinden çıkma. Yapılar, teknoloji, ot, bok, püskül artık her neyse. Ama bir yandan da acı çeken bir kesim var! Ve bunun da sebebi yine insanoğlu. Çünkü yeryüzünde sistem insanları dediğimiz bir grup var! Hatta öyle ki bu sistem insanları Dünya nüfusunun çoğunluğunu oluşturuyor. Burada siktiri boktan istatistik bilgilerden bahsetmiyorum. Kitap okumayan, düşünmeyen, beyinlerini kullanmayan ve ellerinde bulundurdukları seçme hakkı ile aptal politikacıları iktidara getirip dünyanın amına koyan insanlardan bahsediyorum. Bunlardan her yerde ne yazık ki var! Dünyanın kaderi bu. Sistemin oyunu bu! Ne yazık ki bizlerde bu sistemin boyunduruğu altındayız. Ve yenilenler sınıfının daimi oyuncularıyız...

14 Mart 2016 Pazartesi

SAYIKLAMALAR

Uzun zamandır bir halt yapasım yok. Son zamanlarda kendimi pek iyi hissetmiyorum. Zaten içinde yaşadığımız ülke insanın iyi hissetmesini imkansız kılıyor. Resmen Cehennem alevine dönmüş durumdayız. Patlayan bombalar, kaybedilen hayatlar. Bir de bunun üzerine götlerini daha da rahat ettirmeye çalışan devlet adamları, siyasetçiler, para babaları ot bok püskül. Her ne haltsa işte...

-II-

Bazı şeyleri düşünür ama anlatamaz insan. Zor yoldan anladım ki; susmaya da ister istemez alışıyoruz. Kelimeler anlamını yitirdiğinde, Karşında ki seni anlamak istemediğinde susmak gerekiyormuş. Suskunluğumu bozacak birilerini yada bir şeyleri arıyorum ama bulmakta zorlanıyorum. Oysa bu aralar fazla yoğunum sürekli yeni projeler ve yüksek tempo içinde sağa sola koşturuyorum. Sevdiğim işi, güzel insanlarla yapıyorum. Yine de içim huzursuz...

-III

Her yazdığım kitap da yeni bir 'ben' ile tanışıyorum. 'Yazdığın her kitap da farklısın.' diyorlar. E haklılarda hala ne yazacağını bilmeyen bir yazarım. Ancak 'Şehrin Sancısı' bittiğinde beni çok şaşırttı. Açıkcası bu performansı ben de kendimden beklemiyordum. Bu sefer tam bir yeraltı romanı çıkardım olmayan okurumun karşısına...
Yakında da bir dergimiz çıkıyor. Birbirinden büyük yazarların içinde olmak değişik bir deneyim olacak. İlk sayının yazısını da az önce teslim ettim. Ülke de olup bitenlerden, U/mutsuzum ama yinede iyi şeyler olmasını bekliyor insan...

-IV-

Burada yazdığım şeyleri pek fazla okuyan yok. Hatta okuyan var mı orasını da bilmiyorum. Çok güzel bir şey aslında bu. En azından bir günlük gibi kullanabilirim burayı. Orantısız saçmalayabilirim, orantısız küfrede bilirim...

Sağlıcakla kalın...