SAHNE 1 İÇ, GECE, APARTMAN
Loş sarı bir ışığın
aydınlattığı eski bir apartman içi…
30’lu yaşlarda saçlarını
arkadan bağlamış, kırmızı paltolu bir kadın yavaşça merdivenleri çıkmaktadır…
O sırada apartmanın
içinde bir kedi miyavlaması duyulur…
(KEDİ SESİ)
Kadın merdivenleri
çıkmaktan vazgeçip başını apartmanın girişine çevirip sesin sahibini arar
gözleriyle. Apartmanın giriş kapısında bir kedi görür. Henüz birkaç basamak
çıktığı merdivenleri hızlı bir şekilde geri iner. Apartmanın kapısını açar ve
kedi açılan kapıdan sokağa fırlar. Kadın kapıyı tekrar kapatır. Ardından iki
elini yüzüne kapatarak apartman kapısına yaslanır. Sonra yüzünde duran ellerini
yavaşça aşağıya indirerek apartmanın içine göz gezdirir. Tekrardan merdivenlere
yönelir. Yavaşca merdivenleri çıkmaya başlar. Acele etmeden, yorgun ve bıkkın bir
şekilde, İlk katı yavaşça çıkıp ilk dairenin önünde durur. Çantasının içine
elini sokar belli ki anahtar aramaktadır. Aradığını bulamamanın verdiği bir
öfkeyle çantasının diğer gözlerini hızlıca karıştırmaya başlar. Aradığını yine
bulamaz…
Bıkkın bir şekilde
merdivenlere oturur. Ellerini başına dayar…
Ve kısık bir sesle
mırıldanmaya başlar.
KADIN (Kısık ve bıkkın bir ses tonu ile)
Bıktım bu hayattan, bıktım, bıktım…
Ardından ani bir
şekilde oturduğu merdivenden ayağa fırlar. Basamakları koşarcasına iner ve
sinirli bir şekilde apartmanın kapısını açıp dışarıya çıkar…
SAHNE 2, DIŞ,
GECE, CADDE
Araba sesleri ve insan
seslerinin birbirine karıştığı kalabalık bir cadde…
Kadın hızlı adımlarla
kalabalık kaldırımda yürümektedir. İnsanların yüzlerine bakmaya utanırcasına
başını yere eğmiştir. Sonra birden durur ve başını yerden kaldırıp gözlerini
gökyüzüne diker. Derin bir şekilde nefes alır ve tekrar yürümeye başlar. Ardından bir giyim mağazasının önünde durur.
Başını sağ omuzuna doğru yan bir şekilde eğip, içerideki insanları izlemeye
başlar. Orta yaşlı bir kadın elindeki elbiseyi dikkatli bir şekilde
incelemektedir. Kasiyer sahte bir tebessümle müşterilerle ilgilenmektedir…
Birden kadın dengesini
kaybetmiş bir şekilde sağ elini mağazanın camına dayar vücudunu öne doğru
büker. Nefes alıp vermesi hızlanmıştır. Yavaşça ayağa kalkar. Mağazanın içine
tekrar bakar. Birden dehşete kapılır, insanların yüzleri iğrenç bir yaratığa dönüşmüştür.
Panikle arkasını döner. Bütün insanların yüzleri iğrenç yaratıklara
benzemektedir. Elindeki telefonlarla
konuşan yaratıklar, kahkaha atan yaratıklar, üzerine gelen yaratıklar…
Kadın panikler ve
koşmaya başlar. Koşarken çarptığı yaratıkların suratına bakmaya korkarak nereye
gittiğini bilmeden amaçsızca koşar. Ardından ilk gördüğü sokağa girer,
SAHNE 3, DIŞ, GECE, SOKAK
Tenha ve eski bir
sokak…
Kadın sokakta bulunan bir apartmanın girişine
çöker. Sokakta kimse yoktur. Gözlerini kapatır kendi kendine tekrarlamaya
başlar
KADIN (Nefes nefese ve hızlı bir şekilde)
Gerçek değil, gerçek değil, gerçek değil
Ardından yavaşça
oturduğu yerden kalkar ve sokaktan geçen bir kadının yüzüne bakar. Her şey
normale dönmüştür. İnsanlar gözüne normal gözükmektedir. Ellerini paltosunun
cebine koyarak karanlık sokakta yavaş yavaş yürümeye başlar. Sakinleşmiş bir
şekilde sokakları yavaşça geçer. Ardından daha karanlık ve kimselerin olmadığı
bir sokağa girer. Birkaç adım atar ve kahkaha atan bir adamın sesini duyar.
Sokağın ortasına çakılı kalmış gibi kalır kadın. Korkmuşçasına, hızlı bir
şekilde etrafında dönmeye başlar. Sokakta
kendisinden başka kimse yoktur…
Koşmaya başlar! Korkmuş
ve paniğe girmiş bir şekilde nereye gittiğini bilmeden koşar. Sonra birden yine
durur etrafına bakar, binalarda yanan ışıklara görür. Birden çıldırmış gibi
etrafında dönmeye başlar, ve avazı çıktığı kadar bağırır
KADIN(korkmuş, panik ve ne yapacağını
bilemez bir şekilde)
-Neden
bakıyorsunuz, ben deli değilim. Neden gülüyorsunuz
Bana…
Kadın hıçkırarak
ağlamaya başlar ve kendi etrafında korkmuş bir şekilde dönmektedir.
KADIN(Ağlarken ve ümitsiz bir şekilde)
-Bu
şehir beni yedi, yuttu…
Bir anda sokağın
başında büyük bir kalabalık görülür. Kadın bağırmaya ve ağlamaya devam ederken,
birden koşmaya başlar. Peşinde yüzlerce insan vardır. Koşarken sendelemiş gibi
olur ama dengesini toplar ve koşmaya devam eder. Koşarken üzerinde bulunan
kırmızı paltoyu çıkartıp atar. Arkasına bakmadan ağlaya ağlaya koşmaya devam
eder. İleride arabaların geçtiği caddeyi görür. Nefes nefese kalmış bir şekilde
caddeye doğru yönelir. Sokağı hızlı bir şekilde geçip kendini caddeye yolun
ortasına atar. O sırada iri ve parlak gözleriyle kendine çarpmak üzere olan
otobüsü görür ve tebessüm eder.
KADIN(
Neşeli ve tebessüm ederek)
-CENNET!
-SON-