Aklımı böyle yırtma! İçimde faili meçhul cinayetler
patlıyor. Yüzümü sana döndüremiyorum, altın vuruş yapıyorum damarlarımdan.
Dilimde dua, dilimde dua, dilimde dua!
ÖLDÜRME BENİ…
Söyle bana, bu hızla tutmayan frenlerimle, görmeyen
gözlerimle, nasıl duracağım bu hayatta!
DÜŞERKEN AKLIMA MUKAYYET OL!..
Parçalanmış anılar biriktiriyorum, senin için, senin
için, kendim hariç! Orospular bilmez sevgilim, bir kadının göğüs uçlarında bile
anı biriktirebilir bir erkek! Orospular bilmez sevgilim…
SEN BİL!
Göz kararı sevmek lazım hayatı, ufacık tatmak lazım!
Hayvanlar gibi dikmemek lazım kafaya. Belki de kafamız bu yüzden güzel! Alkolle
sarhoş olanlar, alkolsüz sarhoş olmanın tadını bilmez! Bukowski’ye sorsan
alkolsüz sarhoş olunmaz! Oysa ki pis moruğun bir boktan haberi yok! Bu coğrafya
da yaşayan insanların kafası hep güzel. Bukowski’nin bir boktan haberi yok!
Senin de bir boktan haberin yok sevgilim…
KÜFRETME BANA! KÜFRETME!
Aklıma mukayyet olamıyorsan aklımın içine böyle
mayınlar döşeme. Damarlarımdan havaya uçurma beni. Madem beceremiyorsan beni de
kendinle öldürme! Çünkü sana o hazzı yaşatmam, beni, benden başka kimse
öldüremez! Zaten sen çoktan ölmüş bir kızsın, benimse fillerimden başka ordum
yok! Tabanlarımı çivilerle deliyorlar, ama yine de sen arsızca gül diye, yeni
memleketler kuruyorum içimde. Bütün bu isyanlar, bütün bu devrimler senin için.
Sor bir Peyami’ye sor istersen! İrlanda’dan az önce geldi annem, ellerinden
öptüm. İrlanda çayı demledi içtik, güldük sohbet ettik, sonra Annem tekli
koltukta öldü! Annemin mezarı pragta dır sevgilim. Seni de annemin yanına
gömeceğim…
Bazen çok fazla ölüyorum. Sonra bir derviş
mezarlığında diriliyorum. Gökyüzüne bak ve de ki; “Seni çok seviyorum, ama yine
de öldüreceğim” Arapça bir el yazmasından cinlerim diriliyor. Sihirli bir
şarkının nakaratlarında yeni doğan çocukları boğuyorum ellerimle, bu duruma bir
tek İsrail seviniyor. Yahudi bir tüccarın sermayesi gibi pazarlanıyorsun
içimde, tüccarlar ne de meraklı seni alıp tekrar, tekrar satmaya! Kaburga
kemiklerimi kırıp seni içimden çıkartmam gerek çünkü nefesimi kesiyorsun.
Kuşlarım can çekişiyor, kuşlarım ölüyor!
GÖKYÜZÜM ÇOK KARANLIK!
Bak göğüs kafesime giren tanklar henüz kalbime
yürümedi. Set kurdum sana giden bütün yolların önüne, sen hiç kalbine giden
yollara hendekler kazdın mı? Ben kazdım, çok berbat bir deneyimdi sevgilim.
Yorgunluktan uyuya kaldığım an içimde kuşattılar seni! İnançsız bir mossad ajanı
tarafından öldürüldün, daha seninle onlarca insanı öldürecektik!..
Zaten Allah belasını versin Dünya barışının…
- MESUD TOPAL