10 Yaşında, çıplak
ayakları, bölük pörçük kıyafetleri, annesi, babası ve kız kardeşi Fatıma’nın
işgalci güçler tarafından şehit edildiği ve birçok Filistinli çocuğun başına
geldiği gibi yalnız bırakılan bir çocuktur Hanzala. Filistinli Karikatürist
Naci El Ali’nin küskün, elleri arkada, yalın ayak, kirli, hüzünlü bir
karakterden öte, İsrail’e Amerikaya sırtını dönen, büyük bir mücadelenin
sembolüdür.
“Ben Hanzala. Babamın adı önemli değil. Annemin adı
“Nakba” ( Filistin topraklarının işgal edilip, İsrail devletinin ilan edildiği
15 Mayıs 1948 yılını Filistinliler “Nakba” Yani büyük felaket günü olarak
tanımlar) Kız kardeşimin adı “Fatıma” Ayakkabı numaramı bilmiyorum. Çünkü ben
hep yalın ayak dolaşırım”
Naci El Ali’nin küskün
kahramanı Hanzala kendisini böyle tanımlıyor.
Hanzala sadece
Filistin’de değil, Yeryüzünün bütün coğrafyasında tanınan küçük bir çocuktur
aslında. İlk kıble yıkılırken sesini çıkartmaktan aciz Müslümanlara ve
öldürülen küçücük çocukları terörist olarak ilan eden batı ve sessiz kalan bütün
halklara küçücük elleriyle taşlar fırlatan çocuktur Hanzala. O küçücük
elleriyle büyük vahşeti insanlara göstermeye çalışan bir sestir. Ve
haykırmaktadır gözlerini kapalı tutan bütün insanlara;
Duymuyor musunuz?
Görmüyor musunuz?
Anlamıyor musunuz?
Haykırmaktadır ama, ne
batı ne de doğu bu haykırışlara aldırış etmektedir…
Peki nasıl olur da 10
yaşında bir çocuk devrimin sembolü haline gelir. Bunun cevabı Hanzala’nın
Karikatüristi Naci El Ali’yi anlamaktan geçiyor. Filistinliler Naci El Ali için
“Devrimin Vicdanı” diyor. Çünkü o bir karikatürist olmanın ötesinde kendisini
halkının davasına adamış birisiydi. Hanzala karakteri ile Filistin’le
özdeşleşen Naci Ali. 1936 yılında Hz. İsa’nın memleketi Nasira’ya yakın Şecere
köyünde dünyaya geldi.
1948 Yılında işgalci
güçler tarafından topraklarından sürülen yüz binlerce Filistinlinin içerisinde
o da vardı. İsrail devleti kurulduğunda, ailesiyle birlikte Lübnan’ın Sayda
kenti yakınlarında bulunan “Ayn’ül Hilva” Mülteci kampına sığındılar. Henüz
çocukluk yıllarında Her Filistinli’nin çektiği gibi büyük acılar ve zorluklar
yaşadı. Küçük bir çocukken yaşamış olduğu ve tanıdık olduğu zulümler Naci Ali
için bir yaşam kavgasına ve sağlam bir kimliğe dönüştü. 20’li yaşlarına
geldiğinde Filistinli siyasi gruplar ve Arap milliyetçiliği hareketlerinde yer
almaya çalıştı. Ancak kişiliği, hayata bakış açısı, düşünceleri, mücadelesi bu
gruplarla örtüşmediği için 1960 yılında Lübnan Sanat akademisine girdi. Ama
büyük bir sorunu vardı, attığı her adımda peşini bırakmayan Lübnan polisi.
Hiçbir suçlama ve
gerekçe gösterilmeden hapse atılan Naci Ali. Okulu hapishanede bitirdi.
Ardından “Çığlık” adında bir dergi yayınlamaya başladı. Ve Filistin devriminin
haritası, ruhu, sesi Hanzala ilk kez çığlık dergisiyle okuyucu karşısına çıktı.
1963-1974 Yılları
arasında Kuveyt ve Lübnan’da çeşitli gazetelerde habercilik yapan Naci Ali 1979
yılında “Arap Karikatüristler birliği başkanı” seçildi. Ve aynı yıl Japonya
tarafından dünyanın en önemli 10 karikatüristinden biri olarak gösterildi. Bu
büyük başarı demekti çünkü Naci Ali’nin devrim kahramanı Hanzala artık tüm
Dünya tarafından Filistin olarak tanınmaya başlamıştı. Bundan sonra Hanzala
ezilenlerin yıkılmaz bir kahramanıydı artık.
Henüz küçük bir çocuk
olarak sürüldüğü topraklarına Naci Ali, Hanzala olarak savaşmak için geri
dönmüştü. Naci Ali belki yorulmuştu ama Hanzala için mücadele henüz yeni
başlıyordu. Naci Ali, Hanzala’yı sadece bir arap olarak tanımlasa da,
Hanzala’nın bir uyruğu yoktur, yurtsuzdur. Çünkü Hanzala Filistinin ruhu,
Filistinin pusulası, Filisitinin kanla çizilmiş bir haritasıdır. Yani Hanzala
Filistin’in ta kendisidir.
Naci Ali ise
“Filistin’i kanla çizen adam” olarak tanınmaktadır.
10 Yaşında Hanzala ile
işgalci güçlere kafa tutan Naci Ali, bir kez bile yüzünü göstermedi
Hanzala’nın, çünkü Filistin özgürlüğe kavuştuğunda. Çocuklar gülmeye
başladığında, sürgünler yurtlarına geri döndüğünde küçük bir çocuk yüzünü
Filistine çevirecek, İşte Hanzala’yı o zaman göreceğiz.
Biz yine tekrar Naci
Ali’ye dönelim. “Başlangıçta yalnızca Filistinli bir çocuktu” diyor Hanzala
için. Ve ekliyor “Fakat sonradan bilinci geliştikçe önce ulusal sonra küresel
ve insani bir düşünce ufkuna sahip oldu”
Bu yüzden Hanzala
Emperyalist güçlere, İsrail’e, çıkarcı dostu Abd’ye, mütttefik ve işbirlikçi
bütün Müslüman devletlerine, Arap rejimlerine, ve hatta, Güney Afrika’daki
ırkçı güçlerle mücadele etmektedir. Naci Ali’nin dediği gibi “Filistin sadece
bir coğrafya içinde sıkışmış değildir, Filistin insani boyutuyla haklı bütün
davaların simgesidir” Bu yüzdendir ki yeryüzünün hangi ülkesinde hangi
toprağında olursa olsun ezilen bütün insanların yanında, Hanzala vardır.
Yine Naci Ali “Ben
öldükten sonra Hanzala yaşamaya devam edecek” demişti. Ve bu sözlerinin
üzerinden fazla geçmeden, 22 Temmuz 1987 de Londra’da uğradığı bir suikast
sonucu hayatını kaybetti. Ve hızlı bir şekilde ölümünün üzeri örtüldü. Dünya
genelinden hiçbir ülkeden ufacık bir tepki bile gelmedi. Hayatı boyunca 40
bin’in üzerinde karikatür çizen, Naci Ali’nin dediği gibi Hanzala yaşamaya
devam etti. Emperyalist, işgalci güçler Naci Ali’nin karakteri Hanzala’yı bir
türlü öldüremedi.
Hanzala yurduna
dönemedi belki ama, Filistin deki çocuklara ilk öğretilen şey “Hanzala” oldu.
Hanzala bütün Filistinli çocukların yüreklerinde dolaşmaya başladı. Ve bütün
Filistinli çocuklar birer Hanzala oldu.
Kanı ile Filistin’i
çizen adam, Naci Ali. Geride kutsal bir
devrim davası ve Kanı ile Filistin’in pusulası olan on yaşında küçük bir çocuk
bıraktı… Mesud Topal